Oyun, çocuklar için hayatın provasıdır. Çocukların yeni beceriler, değerler ve ahlaki kavramları anlamalarına ve bu bilgileri içselleştirmelerine yardımcı olur. Aynı zamanda gelişimsel aşamalarda ustalaşmasını sağlar ve onları bir sonraki aşamaya geçmek için hazırlar.
Çocuklar dünyayla ilişki kurarken bilişsel yolları değil deneyimsel yolları tercih ederler, kendileri hakkında hissettiklerini ve yaşadıkları deneyimleri ifade etmek için oyunu bir araç olarak kullanırlar.
Terapötik müdahale olmadan, kişiliğin bazı önemli yönleri tam olarak gelişmeyebilir ya da birtakım bozukluklar oluşabilir.
Oyun terapisi yapılabilmesi için öncelikle çocuğun sembolik oyun oynama kapasitesinin oluşması gerekir ve bu kapasite iki yaş civarında oluşur. 2-12 yaş aralığındaki çocuklarda oyun terapisi yapılabilir.
Çocuklar, doğuştan sağlıklı olana yönelme kapasitesine sahip oldukları için yaşadıkları problemlerle nasıl yüzleşeceklerini bilirler. Oyun terapisinde kendi yaşadıkları acılarını, mücadelelerini ve travmalarını semboller, çağrışımlar ve metaforlar aracılığıyla ifade ederler. Çocuk oyunu yönlendirir ve çocuk, terapisti kendi dünyasına alarak kendisi gibi hissetmesini sağladığı bir ortam oluşturur.
Oyun Terapisinin Kullanıldığı Alanlar
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Bağlanma / Ayrışma problemleri
- Sosyal içe kapanıklılık / özgüven problemleri Çocukluk depresyonu
- Öfke kontrolünde zorlanma
- Saldırganlık
- Kaygı bozuklukları / Korkular / Takıntılar
- Kardeş kıskançlığı ve anlaşmazlığı
- Uyku problemleri, kabus görme, gece terörü Enürezis (alt ıslatma)
- Trikotillomani (saç yolma hastalığı)
- Tırnak yeme
- Sebebi anlaşılamayan vücut ağrıları
- Duygusal, fiziksel, cinsel istismar
- Boşanma süreci veya boşanmış ailedeki zorlantılar Aile içi değişimlere uyum sağlamakta zorlanma Evlat edinilme
- Kayıp ve yas
- Konuşma bozuklukları
- Yeme problemleri
- Özel öğrenme güçlüğü
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
- Otizm spektrum bozukluğu